Hükumetçe hazırlanan ve  kamu oyumuzun gündemini  bir anda
değiştiren  Tarım ve Gıda Bakanlığı Yasa Tasarısı kanımca mesleğimiz
adına hiç bir yenilik getirmiyor, tam tersine kimi gerici hükümler de
taşıyor. Oysa grubumuzda da sıkça dile getirildiği gibi Tarım ve Köy
İşleri Bakanlığı merkez ve taşra örgütlenmesinde köklü bir değişikliğe
gereksinim vardı. Biz veteriner hekimler açısından, sadece merkezdeki
Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün adı Gıda ve Veteriner Hizmetleri
Genel Müdürlüğü’ne çevrilmiş ama ne yazık ki işlevleri
değiştirilmediği gibi hayvan sağlığı hizmetleri taslak ile ikincil
hatta üçüncül konuma düşürülmüş. Bu yasa ile en kazançlı çıkacak kesim
sanırım Ziraat Mühendisleri olacak. Hiç olmazsa tümüyle onlara özgü
bir Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü kurulmak isteniyor. Bizim belki de
tek kazancımız halen Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü’nce
yürütülen hayvan ıslahı ve suni tohumlama hizmetlerinin yeni
oluşturulacak Gıda ve Veteriner Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne
bağlanacak olması. O da eğer yeni kurulacak Gıda ve Veteriner
Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün yönetimi elimizden alınıp başka meslek
gruplarına verilmezse. Taslakta, AB ‘ nin öngördüğü bağımsız veteriner
otoritesi kavramının çok uzağında bir yapılaşmaya gidildiği
anlaşılıyor.
        Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu taşra örgütlenmesi
ile ilgili. Taslakta yer aldığına göre çarpık reorganizasyon ürünü
olan Tarım İl Müdürlükleri aynen korunuyor. Oysa ki, 1985 yılından
beri taşradaki en önemli sorun kanımca hayvan sağlığı hizmetlerinin
Tarım İl Müdürlükleri bünyesinde gereğince yerine getirilmemesi, daha
doğrusu kamu veteriner hekimlerinin merkezde muhatap alacakları bir
kurumun mevcut olmayışıydı. Reorganizasyondan önce İlçe Veteriner
Hekimlikleri İl Veteriner Müdürlüklerini, İl Veteriner Müdürlükleri de
Bakanlıktaki Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünü muhatap alırlar,
böylece hizmet daha etkin, hızlı ve verimli bir biçimde yürütülürdü.
Önerim, merkezdeki Gıda ve Veteriner Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün
taşra birimlerinin  Tarım İl Müdürlüklerinden ayrı olması ve iller
yanında önceki yazılarımda da dile getirdiğim gibi hayvancılık
havzaları bazında da örgütlenmenin sağlanmasıdır. Bir de sanırım
taslakta yeni oluşturulması düşünülen Tarım Uzmanlığı konusunun içi
iyi doldurulmamış. Acaba, veteriner hekimler de Tarım Danışmanlığı’nda
olduğu gibi Tarım Uzmanı ünvanı mı alacak diye düşünmüyor değil insan.
Tek dileğim yeni taslağın T.B.M.M Komisyonunda ve Genel Kurulunda
mesleğimizin uzun erimli çıkarları doğrultusunda şekillendirilmesidir.
Bu konuda en büyük görev hiç kuşkusuz veteriner hekim parlamenterlere
ve meslek örgütlerimize düşüyor. Bizlerin de konu hakkındaki
görüşlerimizi gruplar aracılığı ile  veteriner hekim parlamenterlere
ve meslek örgütlerine iletmemiz, sağlıklı bir yasanın ortaya çıkması
açısından son derecede yararlı olur diye düşünüyorum. 04/06/2009


Prof. Dr. Hazım GÖKÇEN