Prof. Dr. Hazım GÖKÇEN

Mikrobiyota Nedir?


Günümüzden 2000 yıl önce Hipokrat tüm hastalıkların bağırsaklarla başladığını söylemiştir. Bağırsak Mikroorganizmaları üzerinde son yıllarda yapılan özgün araştırmalar Hipokrat’ın bu görüşünü doğrular niteliktedir. İnsan bağırsağında virüs, bakteri, mantar, protozoa gibi mikroorganizmalardan oluşan topluluğa Mikrobiyota, bunların gen yapılarına da Mikrobiyom adı verilmektedir. Bu mikroorganizmaların %75 i bağırsaklarda bulunur. Bu mikrorganizmalar kommersal yani bulunduğu organa zarar vermeyen, simbiyotik yani bulundukları organla karşılıklı çıkar ilişkisi bulunan ve patojen yani hastalık yapıcı olmak üzere üç çeşittir. Bağırsakta ne kadar çok mikroorganizma varsa bağışıklık da o kadar güçlüdür ve vücut da o kadar sağlıklıdır. Mikrobiyota bağışıklık sisteminin eğitmenidir. Dost ve düşman mikroorganizmaları bağışıklık sistemine tanıtır. […]

Sağlığın Şifreleri


Sağlığın Şifreleri kitabımın elektronik baskısını burada bulabilirsiniz. Lütfen mavi renkli “burada” kelimesini tıklayınız.

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarında Ulukışla’nın Rolü


Ulukışla Geçilmez


Ulukışla’nin tarihini ve Milli Mücadele’deki onemli rolünü anlattıgım e-kitabımı burada bulabilirsiniz. Lütfen mavi renkli “burada” kelimesini tıklayınız.

İnsan, Hayvan ve Çevre Sağlığının Korunmasında Tek Tıp Olgusu


Prof.Dr.Hazım Gökçen, Veteriner Fakültesi E. Öğretim Üyesi İnsanların ateşi bulduktan sonra gerçekleştirdikleri en önemli devrim hayvanların evcilleştirilmesi olmuştur. Daha sonra tekerleği icat etmeleri ve evcilleştirdikleri at, sığır gibi hayvanları arabalara koşmaları insanların dolaşım olanaklarını arttırarak Dünyada medeniyetlerin ve ticaretin gelişmesine büyük bir katkı sağlamıştır. Hayvancılığın ilkel, ekstansif, entansif, modern aşamalarını betimleyen Hayvancılık 4.0 kavramına son dönemde ileri hayvancılık aşaması da eklenerek günümüzde Hayvancılık 5.0 kavramı ön plana çıkmıştır. Bugün her ne kadar ileri hayvancılığın koşulları tam olarak sağlanmamışsa da yapay zeka teknolojilerinin kullanılmasına paralel olarak bu hayvancılık evresi de gelişecektir. Hayvanların evcilleştirilmesi ve ıslahı beraberinde verim artışını da getirmiş ama […]

Bağışıklık Sistemi


İnsan vücudunun biri birinden farklı işlevlere sahip hücre ve dokulardan oluşan bir bağışıklık sistemi vardır. Bağışıklık sistemini bir orduya benzetebiliriz. Nasıl ki bir orduda piyade, tankçı, topçu gibi sınıflar bulunursa bağışıklık sisteminde de vücuda giren farklı yabancı proteinlere karşı koyacak değişik hücre grupları vardır. Bağışıklık sistemini uyaran protein niteliğindeki tüm yabancı yapılara antijen adı verilir. Bu yapılar arasında bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi mikroorganizmalar sayılabilir. Bağışıklık sistemi öncelikle yabancı proteinlerin yani antijenlerin vücuda girmesini önler. Bağışıklık sistemi antijenlere aşamalı olarak karşı koyar. Bu karşı koyuşun temel aşamaları yüzey engelleri, doğmasal ve edinsel bağışıklık olgularıdır. Her hangi bir antijen ilk engel olan deri, […]

Yapay Zeka Teknolojilerinin Hayvan Yetiştiriciliğindeki Yeri ve Önemi


Prof.Dr.Hazım Gökçen Dr.İbrahim Gökçen                                                                                                                 Hayvancılık insanlığın var oluşundan beri süregelen ekonomik bir uğraştır. Baştan eti ve derisi için avlanan hayvanların sonradan öteki ürünleri de değer kazanınca evcilleştirmesi ve yetiştirilmesi gereksinimi ortaya çıkmıştır. Paranın henüz mevcut olmadığı, alış verişte mal ve hayvan değiş tokuşunun uygulandığı çağlarda hayvanların verimliliği büyük önem kazanmıştır. Bugünkü kapital sözcüğü sığır başı demek olan capitustan gelmektedir. Tarihin ilk paralarını hayvan başlarının süslediğini görmekteyiz. Böylece ilkel de olsa verimlilere yaşama şansı veren seleksiyon yöntemi ortaya çıkmıştır. İlk başta hayvanlar sahipli de olsa doğada serbest bir şekilde yaşıyorlardı. Hayvancılıktaki bu evre İlkel Hayvancılık olarak tanımlanmaktadır. Özellikle kış aylarındaki […]

Türkiye’de Veteriner Hekimliği Öğretiminin Tarihsel Gelişim Süreci


18.Yüzyılın ikinci yarısında Avrupa kıtasında ortaya çıkan ve tahminen 200 milyon sığırın ölmesine neden olarak ülkelerin ekonomisine büyük zararlar veren sığır vebası ile mücadeleyi güçlendirmek amacıyla bir at hekimi olan Claude Bourgelat 1762 yılında Fransa’nın Lyon kentinde Dünyanın ilk veteriner fakültesini kurmuştur. Bu fakülteyi zaman içerisinde diğer Avrupa ülkelerinde açılan çok sayıda fakülte takip etmiştir. Lyon’da Dünyanın ilk veteriner fakültesinin açılmasından tam 80 yıl sonra, 1842’de Godlewsky adlı Prusyalı bir askeri veteriner hekimi İstanbul’da hizmet yaptığı Süvari Okulunda okuma yazma bilen erler arasından seçtiği on iki kişiden oluşan bir sınıf açtırarak Türkiye’deki ilk veteriner hekimliği öğretimini başlatmıştır. Kimi yayınlarda bu […]

Çiğ Süt Üretiminde Yolun Sonuna Gelindi


Türkiye’de 1980 öncesi tarım ürünleri o arada da et ve süt bir taban fiyatı belirlenerek Devlet tarafından satın alınıyordu. Devlet bu ürünleri ya iç piyasada değerlendiriyor ya da ihraç ediyordu. Buna o zamanlar taban fiyat ve destekleme alımı politikası adı veriliyordu. Üretici devletin fiyatını beğeniyorsa ürününü ona veriyor, beğenmezse serbest piyasada oluşacak fiyata göre tüccara satıyordu. Devlet üreticinin ürettiği her ürünü taban fiyat üzerinden satın alıyordu. Bunu da kurmuş olduğu iktisadi devlet teşekkülleri kanalıyla yapıyordu.1980 yılından sonra Türkiye’de liberal  politikalar uygulanmaya başlandı ve serbest piyasa ekonomisi düzenine geçildi. Bu sisteme göre tarımsal ürün fiyatları arz talep dengesine göre oluşuyor, fiyatı […]

Süt Sığırı İşletmelerinde Sürdürülebilirlik


Her işletmede olduğu gibi süt sığırcılığı işletmesinde de en hayati konu sürdürülebilirliktir. Hayvancılıkta sıkça yaşanan krizler en başta süt sığırı işletmelerini olumsuz olarak etkilemektedir. Her ortaya çıkan krizde zarar eden yetiştiriciler ilk olarak damızlık hayvanlarını kestirmekte, sonra da krizin derecesine göre işletmelerinin kapısına kilit vurmaktadırlar. Böylece işletmede sürdürülebilirlik ortadan kalkmaktadır. Bir süt sığırı işletmesinde sürdürülebilirlik başlıca üç yolla sağlanabilir. Bu yollar sırasıyla verimleri artırmak, maliyetleri düşürmek ve kayıpları önlemektedir. Süt sığırcılığında verimliliği artırmanın ilk koşulu genetik olarak süt verimi yüksek ırklardan hayvanlarla işe başlamaktır. Dünyanın en gelişmiş sütçü sığır ırkı Holştayn dır. Eğer süt yağı bakımından üstün bir ırk isteniyorsa […]
css.php